Dünyanın en büyük sosyal platformuna sahip olmak demek, devasa veri merkezlerine sahip olmak demektir. Acaba daha az enerji tüketimi sağlanarak maliyetler düşürülebilir miydi? daha sade ve güvenilir bir altyapı kurularak bunlar mümkün kılınabilir miydi? işte facebook bu uğurda sağlam bir çapa aramaya başladı. Böylelikle 2011’de “Açık İşlem Projesini” dünyaya duyurdu. Bu projenin amacı BT ve veri merkezi endüstrilerinin sınırlarının ötesinde daha etkili ve verimli hale getirilmesine ve daha iyi katılımla endüstri genelinde standartları yakalamalarına yardım etmekti. Açık işlemde, açık kaynak kullanımı ile bu endüstriler gerek donanım dokümanlarına ve şemalarına, gerekse yazılım kodlarına erişebildiler. Ayrıca bu endüstrideki uzmanlar Açık işlem proje’ sinin gelişimine yardımcı oldular. Böylece klasik pazar anlayışının önüne geçildi ve yeni bir felsefe doğdu. Neticede paylaşılamayan bilginin doğru olup olmadığını kimse bilemez ve en hatasız bilgiyi edinmenin yolu farklı bakış açılarına yer vermektir.
Ölçeklenebilirlik ve açık standartlar üzerine bir platform arıyorsanız, facebook dünyanın en çok kullanılan platformu olarak karşınızda. Her gün aşırı yoğun kullanıcı trafiğine maruz kalmasına rağmen sapasağlam ayakta duruyor. Demek ki facebook geliştiricileri ölçeklendirme ve güvenilirlik hakkında epey bir şey biliyorlar. Üstelik projeyi başlatan da onlar, dünya geneline yayıp birçok mühendisin desteğini gören de.
Açık işlemin odak noktası verimli sunucu, depolama ve veri merkezi donanım tasarımlarının ölçeklenebilir olmasıdır. Bu faktörlerin ölçeklenebilirliği her açıdan tasarruf sağlar. Donanım kullanımı, çevre etkisi, elektriksel güç kullanımı ve su kullanımı maliyetleri üzerinden büyük tasarruflar sağlanır. Ayrıca tüm bu verimlilikler karbon ayak izini küçültür. Açık işlemde çok fazla enerji tüketimine sebep olan soğuk depolama odaklanılmaktadır. Bununla beraber, “soğuk depolama girişiminde apayrı bir altyapılanmaya gidilmesi planlanmaktadır. Ayrıca, açık işlem depolama girişimi sadece nadir ulaşılacak verilerle uğraşmakla sınırlı kalmıyor, yeni ilgi çekici tasarımlara da yer veriyor.
Verimlilik adına yapılan her eylem sadece çevreye faydalı değil. Yeni veri merkezleri eski veri merkezlerine göre %38 daha az enerji ve %24 daha az maliyetle çalışıyor.
Açık işlem, baştan sona kadar birleşik bir standart oluşturmaya çalışıyor. Sunucu şaseleri bile bu teknolojiye uygun olarak planlanmakta ve bu proje bünyesinde geliştirilmiş olan açık lisanslanabilir sunucu kasaları sadece Açık işlem için tasarlanmaktadır.
Açık işlem, açık kaynak gerektirir. Açık kaynak kodlu yazılımda kodlar herkese açık olduğundan üzerinde oynamalar yaparak kendi sürümünüzü oluşturabilirsiniz. Bahsettiğimiz gibi kasalardan sunuculara kadar yazılım veri merkezleri tarafından tasarlanıyor. Sonuç olarak, açık kaynak sayesinde açık işlem bu işten etkilenen geliştiricilerden oluşan büyük bir topluluk haline gelecek.
Açık işlemde şeffaflık esas olduğundan herkes özelliklere ve mekanik tasarımlara ulaşabilir. Bu da herkesin sisteme katkı sağlayabileceği anlamına gelir.
Açık işlemde, bilgi paylaşılarak büyüyecek ve onu ileriye götürecektir. Standartlaşmaya karşı bazı olumsuz eleştiriler mevcut. Ancak sadece standartlara bağlı kalınarak daha evrensel bir platform sağlanabilir ve geliştirilebilir. Açık işlemde standartlar yazılımın ötesine geçiyor; donanım ve tasarımı etkiliyor, çoğu veri merkezi kendilerini sadece tek bir yapıya göre ayarlayabiliyor oysa açık işlemin AMD, ARM ve Intel ile projeleri mevcut.